6 Aralık 2015 Pazar

DİZİLİ KORKU

Neymiş #ofotografinhikayesi :

 Evet arkadaşlar, Gezi olaylarında simge haline gelmiş fotoğraflar arasından bende en merak uyandıranlardan bir tanesiydi bu. Ben de hikayesini öğrenip sizinle paylaşmak istedim. Buyurun bakalım...

 17.06.2013 tarihinde Gezi'nin 18. gününde Kızılay'da çekildi bu fotoğraf. Gezi eylemlerinin sürdüğü bir anda öğle saatlerinde meydanın etrafında insanlar toplanmış, polisler eylem yapmalarına izin vermiyordu. Su ve gazla dağıtmaya çalışıyorlardı. Bir tarafta gruplar dağılırken başka tarafta gruplar toplanmaya başlıyordu. O gün Ankara'da Gezi olaylarında vurulan Ethem Sarısülük'ün cenazesi kaldırılacaktı. Yakınları Ethem Sarısülük'ün cenazesine Kızılay'da vurulduğu yere getirip tören düzenleyeceklerini duyurdu. O gün eylemciler Kızılay'da Ethem Sarısülük'ün vurulduğu yerde toplandı. Polis cenazenin Kızılay'a gelmesini engelledi. Toplanan kalabalığın da dağılmasını istedi. Kalabalık dağılmayınca polis gaz ve suyla müdahale etti. Bu gruptaki arkadaşlar ise Kızılay'da alışveriş merkezinin önünde elektrik direği ya da pano gibi bir şeyin önündeydi. Fotoğrafı çeken Adem Altan o kareyi şöyle anlatıyor :

 "TOMA'lar su sıkarken onların nasıl toplandıklarını görmedim ama o şekilde dizildikten sonra gördüm. Onların mesafesi de bana 100-150 metre uzaklıktaydı. Yaklaşamadım, eğer yaklaşırsam dağılabileceklerini düşündüm. Bulunduğum yerde fotoğraf çekmeye başladım. Bir yandan da su sıkılıyor ve saklandıkları yer çok küçük olduğu için biri bayrağı kafasına siper ediyor, diğeri gazete kağıdı, kitap gibi bir şeyle kendini korumaya çalışıyordu. Birbirlerinin arkasına sıralanmış vaziyetteler. Yaşları da 20 ile 65 arasında değişen insan grubu fotoğraftakiler... Ama bunlar birbirlerini tanımıyorlar, belki eylemlerden birbirlerini görmüş, tanımış olabilirler ama yakın olduklarını düşünmüyorum. Eylemciler fotoğraftaki gibi bir süre bekledikten sonra ayrı arı dağıldılar. Bu sebeple birbirlerini tanımadıklarını düşündüm".


 Fotoğraf; bir yüzlü parlak, kalın kağıda basılan görüntü değildir sadece, her fotoğrafın kendi hikayesi vardır. Bir sonraki hikayeye...

2 yorum:

  1. Merhabalar.
    Aynı "arkası yarın", "Bir roman, bir hikaye" gibi. Siz de "Bir fotoğraf bir hikaye" gibi de yapabilirsiniz. Bunlar sadece size fikir versin diye, yapılan önermelerdir. Sakın yanlış anlamayın.

    hep fotoğraf karelerine şöyle 15-20 saniye bakar geçeriz. En fazla bir dakika zamanımızı almıştır. Eğer tanıdığımız bir fotoğraf karesi ise, tabi üzerinde biraz daha fazla dururuz. Ama yukarıda bizlerle paylaştığınız bu fotoğraf karesine ben en fazla 15 saniye bakabildim. Ama paylaştığınız hikayesi ile birlikte en az 3 dakikamı verdim diyebilirim.

    Burada zaten önemli olan öyle bakıp geçmek değil. Dünya gözüyle insan çok az şey görür, önemli olan gönül gözü, kalp gözü ile bakabilmektir.

    Güzel bir çalışmaydı, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba
      Ben de aslında bunu yapmak istiyordum. Her zaman gördüğümüz ama merak edip de üzerinde durmadığımız o fotoğrafları hikayeleriyle birlikte sunup, okutmak... Başarabilirsem ne mutlu.
      Teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil